8 Yılda Hamur İşleme Makinelerinde Dünya Markası Oldu

Mümin YALÇINKAYA (fotoaltı) Mümin YALÇINKAYA, düşük bir bütçe ile yola çıkmalarına karşın, çok çalışarak ve kaliteden taviz vermeyerek, kısa sürede dünyanın markası olmayı başardıklarını dile getirdi.

 

dams makine (fotoaltı) DamsMakina’nın ürün grubunda amiral gemisini hamur hazırlama makineleri oluşturuyor. Firma önümüzdeki günlerde su ürünleri ve yaş meyve-sebze işleme makinelerinin de imalatına başlayacak.

 

 

8 Yılda Hamur İşleme Makinelerinde Dünya Markası Oldu

Makine imalatında proje, talaşlı imalat ve montaj konularında uzman 3 kişi ve emekli bir bankacının sınırlı bir sermaye ile 2015 yılında kurdukları DAMS Makina, kısa zaman içinde hamur hazırlama makineleri konusunda dünya devleri ile mücadele eder hale geldi. İhracat yaptığı ülke sayısı 38’e ulaşan firma, pazar ve ürün çeşitlendirme çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

 

Profesyonel olarak farklı alanlarda ve farklı şirketlerde çalışan 4 arkadaşın kendiişlerinin patronu olma hayaliyle kurdukları Dams Makine, 8 yılda hamur işleme makineleri konusunda dünya markası haline geldi. 38 ülkeye ihracat yapan firma, bu yıl içinde bir yandan Almanya ve ABD’de şirket kurmaya hazırlanırken, bir yandan da su ürünleri ve yaş meyve sebze işleme makineleriyle ürün yelpazesini çeşitlendirmeyi hedefliyor.

DAMS Makina’yı 4 ortak olarak 2015 yılında kurduklarını söyleyen Genel Müdür Mümin YALÇINKAYA, “Hepimizin farklı alanlarda deneyimi vardı. Ortaklarımızdan biri proje konusunda yaklaşık 20 yıllık deneyime sahipti. Talaşlı imalattan sorumlu ortağımızın da benzer bir deneyimi bulunuyordu. Üçüncü ortağımızın uzmanlık alanıysa montajdı. Benimse sanayide hiç deneyimim bulunmuyordu. 25 yıl görev yaptığım Vakıfbank’tan 2015’te Şube Müdürü olarak emekli oldum ve bu işe katıldım. Yani Dams Makine, sermayeden ziyade bilgi birikimine dayalı olarak kuruldu. O günün şartları düşünüldüğünde sermayemiz halihazırda yapmakta olduğumuz işe yetecek boyutta değildi. Ancak ortaklar olarak saha bilgimiz ve konuya gereken önemi göstermemiz yanında, özverili, geceli gündüzlü çalışmayla ciddi bir başarı yakaladık” dedi.

Şu an 2 bin metrekare kapalı alanda üretim yaptıklarını vurgulayan YALÇINKAYA, “38 ülkeye makine gönderdik. Birçok ülkede bayiliğimizi oluşturduk. Dünyadaki bilinirliğimizi belli bir noktaya taşıdık. Hatta birçok ülkedeki bayimiz kalitemizin asgari Alman ürünleri seviyesinde olduğunu söylüyor. Biz de onları mahcup etmemek için elimizden geleni yapıyoruz. Satış sonrası hizmetler konusunda çok iddialıyız. Bu bağlamda başladığımız günden beri bütün müşterilerimize yüzde 100 memnun kalmamaları halinde makineyi geri alıp, bedelini iade edeceğimizin taahhüdünü veriyoruz. Bu taahhüdümüz ABD’deki müşterimiz için geçerli olduğu gibi Suudi Arabistan’daki müşterilerimiz için de geçerli. Özgüvenimiz son derece yüksek, Türk makine sektörünün yüzakı firmalarından olma iddiamızı sonsuza kadar sürdürme kararlılığındayız” diye konuştu.

Yüzde 100 verimli makineler üretiyoruz

Ürün grubunda amiral gemilerinin hamur işleme makineleri olduğunu anlatan Mümin YALÇINKAYA, “25 gramdan 200 grama kadar hamuru kesebilen, ovalayan, hamburger, sandviç, simit fitili, poğaça, döner ekmeği yapabilen makineler üretiyoruz. 1.5 yıldan bu yana 2 – 4 – 6 ve 10 binlik tortilla hatları yapıyoruz. Bu hatlar sayesinde 2-3 kişilik bir ekiple hamurunun hazırlanmasından paketlenmesine kadar saatte 10 bin adet tortilla üretilebiliyor. Yüzde 100 verimli makinalar üretiyoruz. Hamburger, sandviç, rol ekmeği grubunda bu ürünler pişip soğutulduktan sonra yatay paketlemede çoklu ya da tekli paketleme yapanmakinalar imal ediyoruz. İstenirse tam kesim, istenirse yarım kesim kesme makinalarımız da var” dedi.

Hem pazar, hem ürün yelpazesi genişliyor

Geçen yıl ürettikleri makinelerin yüzde 90’ını ihraç ettiklerini vurgulayan YALÇINKAYA, “Bu yılki hedefimiz bu oranı yüzde 95’e yükseltmek. Avrupa, Güney ve Kuzey Amerika, Asya veAfrika kıtalarına ihracatımız var. Birkaç ay içinde Avustralya’yı da pazarımıza ekleyeceğiz. Satışlarımızı güçlendirmek, gittiğimiz yerin yerel firması gibi algılanmak adına ABD ve Almanya’da 2023 içinde şirket açacağız ya da şirket devralacağız. Şu an Rusya, İngiltere, Belarus, Kolombiya, Honduras, Dominik ve Bangladeş’te temsilciliklerimiz var. Ekojet isimli kardeş firmamız paketli ürünler üzerine son kullanma tarihi, üretim tarihi, barkod, karekod yazan makinelerin alım satımını ve bunların sarf malzemelerinin imalatını yapıyor. Orada da Türkiye’deki bilinirliğimizi hızla artırıyoruz, yakın gelecekte uluslararası olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca su ürünleri ve sebze-meyve işleme makineleri imalatı için de Damsfish adıyla yeni bir şirket kuruyoruz. Çok yakın gelecekte bu alanda da yurtdışı pazarına açılacağız” diye konuştu.

Dış ticaretteki sırrımız Türkiye’de okuyan yabancı öğrenciler

2022’nin DAMS Makina açısından harika geçtiğini ifade eden Mümin YALÇINKAYA, “Geçen sene, ondan önceki yılların toplamı kadar iş hacmine ulaştık. 2023 için de geçtiğimiz yılların toplamını katlayacak bir hedef belirledik. Şu an bu doğrultuda var gücümüzle çalışıyoruz. Kendi ölçeğimizden hareket edersek, her yıl bin önceki yılın üretimini 2’ye 3’e katlıyoruz. İşinin bilincinde ve arkasında duran ciddi bir dış ticaret ekibimiz var. Yurtdışındaki distribütörlerimizi sık sık ziyaret ediyoruz. Bu çalışmamız önümüzdeki dönemde de devam edecek. Dış ticaret ekibimizde genellikle Türkiye’de okuyup mezun olan yabancı öğrenciler bulunuyor. O arkadaşlarımızı sıfırdan kendi şirket kültürümüze göre yetiştiriyoruz, vizyonumuza, misyonumuza uygun olarak eğitiyoruz. Gineli, Kırımlı ve Faslı personelimize yakın zamanda Kamerun’dan bir eleman eklenecek. Türkiye’den de konusunda çok yetkin arkadaşlarımız var. Şu an toplam 45 kişiye istihdam sağlıyoruz. Ancak, biz kuruluşumuzdan bu yana kritik öneme haiz üretimi kendi içimizde yaparken, bunun dışındakileri dışarıda yaptırıyoruz. Onları da dahil edersek bu sayının 70’i bulması mümkün” dedi.

KUTU

Başarının sırrı mükemmeliyet arayışımız

Sıfırdan, çok kıt kaynaklarla işe başladıklarını anlatan Mümin YALÇINKAYA, şunları söyledi: “Bugün geldiğimiz noktada dünya markası olduğumuzu biz değil, distribütörlerimiz, müşterilerimiz söylüyor. Bunun sırrı, ‘Dams dünyanın her yerinde sadece mükemmeli sunar’ şeklinde özetlediğimiz çalışma anlayışımızda yatıyor. Mükemmelin dışında hiçbir şey bizim işletmemizden çıkmaz. Gözümüzden kaçan bir şey olursa da, bu krizi fırsata çevirip, o müşteriyi yüzde 100 memnun ederek yolumuza devam ederiz.”

KUTU

Düşük bedelli yani ucuz ihraç fiyatı markalaşmanın önünde engel

Türkiye’deki makine imalatçılarının yurtdışında markalaşamamalarının nedenlerinden birinin fiyatlandırma politikaları olduğunu dile getiren YALÇINKAYA, “Kendi sektörümüzde gözlemlediğimiz kadarıyla meslektaşlarımızın büyük bir kısmı yurtdışına da Türkiye’deki fiyatlarıyla satış yapıyorlar. Bu beni üzüyor. Bizim imalatını yaptığımız bir çok ürünün kalitesi Avrupa’daki muadilleri ayarında. Ama onlar dünyaya bizim çok üstümüzde fiyatlarla satış yapıyorlar. DAMS Makina olarak fiyatlarımızı onlara yakın seviyelere çıkarmak için çaba sarf ediyoruz, oysa bir çok firma Türkiye’dekiyle aynı fiyatla yurtdışına da satıyor. Bu Türkiye’nin marka bilinirliği ya da markalaşmasının önündeki bir engel. Umarım bu tarz davranan sanayici dostlarımız bu konuya gereken özeni gösterir” görüşünü ifade etti.