Toper Genel Müdürü İbrahim Karakundakoğlu, “Kahve her zaman bizim masalarımızın köşesinde olacaktır. Kahve sektörü hiçbir zaman bitmeyeceği gibi her zaman da büyüyen bir sektör olacak. Biz de Toper Değirmen olarak kahveyi bardağınıza özenle taşımak için burada olacağız” dedi.

Toper’in ışığı, Nurettin Karakundakoğlu’nun parlak zekası ve sürekli geliştirdiği teknik bilgisi ile 1954 yılında İzmir’de 33 m²’lik küçücük bir atölyede yandı. Gençliğinden beri yeni makinalar yapmak, üretimi kolaylaştırmak, kaliteyi artırmak için çalışan Nurettin Bey’in ilk geliştirdiği kahve değirmeni büyük ilgi gördü. O günlerde, gelişmiş ileri görüşüyle Türkiye’nin ilk bulgur değirmenini tasarladı ve üretti. Eşi Zekiye Hanım’ın büyük desteği ile küçücük atölyesinde yılda bazen 300 makina üreten Nurettin Bey’in ürettiği birçok değirmen, aradan geçen 60 yılı aşkın süreye rağmen hala çalışıyor.

PEKDO: Bize kendinizden bahseder misiniz?

İbrahim KARAKUNDAKOĞLU: Tam olarak 52 senedir kahve kavurma ve kahve değirmenleri üretmekteyim. Sektörümüzün en eski kişilerinden biriyim. Babam Nurettin Karakundakoğlu’nun bana ve kardeşlerime daha gençlik yıllarımızda verdiği eğitim ve öğütleriyle makinelerimizi 1954 ten beri Toper markası adı altında makinelerimizi üretmekteyiz. Onun bize miras bıraktığı işi ileriye götürüp bu senelere kadar makinelerimizi titizlik ve özveriyle taşıdık.

PEKDO: Başarınızı neye borçlusunuz?

İbrahim KARAKUNDAKOĞLU: Öncelikle bir aile şirketi olarak birbirimize verdiğimiz destek bizi başarıya götürüyor. Ortak bir payda da buluşmuş ailemiz şirketimizi ileriye taşıyor. İkici olarak Toper ailesi olarak başarımızın nedeni hayat boyu değişim ve eğitime inanmamız. Teknolojiyi yakından takip edip bütün makinelerimizde bu teknolojiyi nasıl kullanıp, adapte edebileceğimizi düşünmemiz. Teknoloji günden güne değişmekte bizde bunu her ürünümüze Ar-Ge ekibimizle bir adım ileriye götürecek şekilde makinelerimize entegre ediyoruz.

PEKDO: TOPER’in kuruluş hikayesini anlatır mısınız?

İbrahim KARAKUNDAKOĞLU: Nurettin Karakundakoğlu, ekonomik nedenler sonucu 14-15  yaşlarında bir demircinin yanında işe başlar. O dönemde çalıştığı atölyelerde elektrik yoktur. Yapılan makineler kaynak olmadığı için perçin ile veya cıvata ile birleştirilmektedir. Elektrik ise jeneratörler ile temin edilmektedir. Oda belli atölyede vardır.

 Nurettin Karakundakoğlu’nun çalıştığı iş yeri zaman, zaman ufak üretim atölyelerinde onarımlar yapmaktadır. Tamir için gelen makineleri gördüğü onlara hayran kalır. Ustasına bazı makineleri yapmak istediği söyler. Ustası yapılan masrafları haftalığından kesilmek şartıyla kabul eder.

İlk önce atlar vasıtasıyla çekilen bir biçerdöver yapar. Arkasından yem değirmeni tasarımı yapar. Tasarım masrafları haftalığından kesilir. Fakat makineler derhal talep görür. O zaman için yüksek fiyatlarla satılır. Ustası para kazanmaya başlar. Fakat Karakundakoğlu’nun haftalığı artmamıştır. Oda yeni bir kahve değirmenini kendi evinde tasarlar ve yapar. Önceleri makineleri evinden satar. Sonra bu makineyi satmak için küçük bir dükkan tutar ve ustasının yanından ayrılır. Ustasının iş yerinde kısa zaman sonra kiriz yaşanmaya başlanır. Gelişmelere ayak uyduramayan işyeri zor durumdadır. Karakundakoğlu bu atölyeyi almak istediğini söyler. Uzun bir pazarlık ve büyük bir borçla alınan Toper firması 1953 yılında Ticaret Siciline ‘ne kayıtlı olarak Nurettin Karakundakoğlu tarafından devir alınır.

Firmada uzun yıllar yem makineleri, kahve değirmeni ve kahve kavurma makineleri üretimi yapılmaktadır. Oğulları İbrahim, Nuri ve Ramazan yaz aylarında okul tatil olunca, atölyede çalışmaya başlarlar. Orta öğrenim sonrası, teker teker oğullarını da yanına alır.

Toper’in ihracatla ilk deneyimi İzmir’e turist olarak gelen Libyalılar aracılığıyla olur. Firma bu turistlerden yurtdışına nasıl makine satabileceklerini öğrenir.

Fakat kısa bir süre sonra, Libyalı turistler İzmir’e gelmekten vazgeçer. Yurt içi satışları ekonomik krizlerden etkilenmektedir.

Yurt dışına mal satılabileceğini öğrenen Toper, yurt dışı pazarlar konusunda araştırma yapmaya yönlendirir. Araştırmalar Toper’in karşısına, Almanya ve Danimarka’nın firmaları rakip olarak çıkar. Bu ülkelerin üretim pazarın neredeyse  tamamını elinde tutuğunu gösterir. Ülkemizde çok düşük fiyatlarla sattıkları makinelerin neden yurt dışında binlerce dolara satıldığının yanıtı olur bu bilgiler.

Firma sonunda ihracat yapabileceklerine karar verir. Bu noktada kalite, ürün değiştirme, standartlar, standart yönetmelikleri gibi kavramlarla tanışırlar. Yeni ürünler gerekmektedir. Yeni ürün geliştirilmesi, hele hele ürünlerin yurt dışında da satılabilmesi yoğun çalışma, araç ve kaynak gerektirmedir. Toper o dönem Kosgeb, Tübitag gibi kurumların ARGE çalışmalarına destek alarak büyümesini sürdürür.

Sonuçta ortaya çıkan yeni ürünlerin süratle dünya pazarlarına satılması sağlanır. Fakat tekrar sorunlar başlar. Çünkü yurt dışı pazarlar kalite belgeleri talep etmektedir. Bu belgeler için gerekli uyumları Toper kısa sürede gerçekleştirir. ISO 9001, Avrupa birliği kalite sertifikası CE, Amerika için UL, Kanada İçin, ETL, Rusya için GOST belgeleri alınır. Sonrasında ise gerekli sertifika isteyen tüm ülkelerin sertifikaları tek tek alınmaya başlanır.

1993 yılında İzmir Karabağlarda 2800 m2 lik yeni üretim tesislerini kalite yönetmeliklerine göre devreye alırlar. 01.04.2002 yılında Nurettin Karakundakoğlu vefat eder. Bir aile kuruluşu olan Toper de onun 3 oğlu ve 3 torunu onun ardından işi devam ettirirler. Toper 2004 yılında üretimini 2 misli attırıp, üretiminin % 87 sini ihraç etmiştir. Yalın üretim, yani stoksuz üretim yöntemini uygulayarak oluşabilecek ekonomik krizlerden daha güçlü çıkmayı başarırlar.

Sürekli kalite yenileştirme, dünya pazarlarını takip etme, müşterilerine hizmet vermek ve yeni bilgilere ulaşmak mecburiyeti sonucu, Toper bünyesinde, Uluslararası Nitelikli Kahve Birliği SCA ile iş birliğine gidilerek bir Kahve Akademisi açmaya karar verilir. 2012 yılının Nisan ayında akademi açılır. Dünyanın birçok ülkesinden kahve eğitimi almak amacı ile gelen müşterileri ve öğrencilerine eğitim vermeye başlarlar. 2014 yılında Çin de Toper Dünya Kahve Kavurma Şampiyonası’nı başlattılar.

Toper, 2016 yılında yurt dışında yapılan sektör araştırmalarında,  Dünya çapındaki üretici kahve Kavurma Makineleri Üreticisi firmalar arasında, ilk 5 firma arasında olan bir Dünya markası olan Türk üreticisi haline gelir. Toper, bilgi, eğitim ve azmin sonuncu başarı Türk insanı ve sanayisin oluşabileceği başarı noktaları için bir örnektir.

PEKDO: TOPER olarak bize faaliyetlerinizden bahseder misiniz?

İbrahim KARAKUNDAKOĞLU:

PEKDO: Endüstriyel kahve kavurma makine çeşitlerinizi ve özelliklerini anlatır mısınız?

İbrahim KARAKUNDAKOĞLU: Toper Endüstriyel Kahve Kavurma Makineleri 30 Kg kazan kapasitesi ile başlayıp 500 Kg a ulaşan skalada ürün yelpazesi bulunmaktadır. Müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda bu ürünlere ek sistemler ekleyerek el değmeden üretim yapmanızı sağlayabiliyoruz. Geniş kazan kapasitesi le daha fazla temiz havaya temas eden kahveler yüksek kalitede kahve kavurmanıza imkan sağlıyor. Endüstri 3.0 üretim imkanları ile kusursuz kavurma profilleri elde ederken, her zaman aynı kalitede üretim yapmanızı sağlıyoruz.

PEKDO: Endüstriyel öğütmenin üretime katkıları nelerdir?

İbrahim KARAKUNDAKOĞLU: Endüstriyel öğütücüler kısa sürede büyük ölçeklerde ürün almanızı sağlamakta. Ayrıca homojen öğütme sayesinde özellikle Türk Kahvesinde ağızda rahatsızlık yaratmayan bir içim sağlamaktadır. Özellikle IBO 600 valsli değirmenimiz 500 Kg/saat kapasitesi ile sektörün öncü değirmenlerinden.  Kahvenizde ısınma olman tüm gün üretim yapmanızı sağlamaktadır.

PEKDO: TOPER Kahve Akademisi neden kuruldu? Ne gibi hizmetler verilmektedir?

İbrahim KARAKUNDAKOĞLU: Toper Kahve Akademisi SCA ortaklığıyla kurulmuş kahve sektörüne girmek isteyen ve hali hazırda sektörde olanların kahveye hakkim olması, ayrıyeten kahve kavurma konusunda bilinçlendirilmesi için kurulmuştur. Akademimizde yeşil kahve bilgisi, kahvenin tarihçesi, kahvenin toplanıp kavrulmasına kadar ki sürede neler olduğu, kahve çeşitleri ve en önemlisi kahvenin doğru bir şekilde kavrulmasını öğretiyoruz. Bu konularda dünyanın her yerinden gelen insanlara doğru bilgiyi vermeye çalışıyoruz.

PEKDO: Yeni ürün/ projeleriniz mevcut mu? Hedefleriniz nedir?

İbrahim KARAKUNDAKOĞLU: Yeni ürünlerimiz ve projelerimiz her daim olmakta. Bu yaşayan bir sektör. Kahve dünyanın her yerinde tüketilen ve her geçen yıl tüketimi artmakta olan bir ürün. Bu kısasta ürünlerimizin her zaman modern dünyaya uygun olması gerekmektedir. Ben ve üretim ekibim her daim makinalarımızın eksiklerini kapamak, yeni teknolojileri makinamıza entegre etmek ve yeni nesil makinalar üretmek için durmaksızın çalışıyoruz.

PEKDO: Kahve endüstrisinde kendinizi hangi noktada görmektesiniz? İhracat pazar payınız nedir?

İbrahim KARAKUNDAKOĞLU: Toper Kahve Kavurma Makineleri şu anda kahve endüstrisinde dünya genelinde en üstlerdedir. Bunu hayat boyu gelişime ve makinalarımızın yüksek kalitesine borçluyuz. Şu anda dünya çağında 144 ülkeyle çalışmaktayız. Bu da bizim dünyada kalitesiyle kendini kanıtlamış makineler arasına sokar.  Ürettiğimiz makinaların %92’si yurtdışı pazara gitmektedir. Aldığımız dünya çapındaki sertifikalar sayesinde fabrikamız çoğunlukla yurtdışı pazarına çalışmaktadır.

PEKDO: Sektörün son durumunu göz önüne alırsanız, Türkiye’de ve dünyada kahve endüstri makinelerinin yeri nedir?

İbrahim KARAKUNDAKOĞLU: Türkiye geneli olarak kahve her zaman bizim birincil içeceklerimizden biridir. Türkiye kahve sektörüyle yeni tanışmış olsa da kahve kültürü her zaman olan bir ülkeydi. Sektörel olarak Türkiye’de kahve gelişimi hızla devam etmektedir. Toper kahve kavurma makinaları Türkiye markası olarak dünyanın her yerine hizmet vermekte ve Türkiye’yi temsil etmektedir. Bu beni yaptığım işi daha hırsla ve gönülden yapmamı sağlayan önemli bir kriter.